PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK

28.02.2013 2027

PSİKOLOJİK DANIŞMA İLE İLGİLİ ÖNYARGILAR

  PSİKOLOJİK DANIŞMA NEDİR?

Psikolojik danışma, kişisel, sosyal, eğitimsel ve mesleki konularda kişilerin amaçlarını belirleme, karar verme, varolan problemlerini çözme ve benzeri konularda -tarafsız, kişilik haklarına saygılı, güven ve gizliliğe önem veren- eğitimli danışmanlardan yardım aldığı bir gelişim sürecidir.

 PSİKOLOJİK DANIŞMA İLE İLGİLİ ÖNYARGILAR:

Psikolojik danışma süreci birçok insan tarafından yanlış değerlendirilmektedir:

1. ÖNYARGI : Psikolojik danışma sadece yoğun ve derin duygusal problemi olan kişiler içindir.

GERÇEK : Psikoterapi yoğun ve derin duygusal problemleri olan kişiler içindir.

Psikolojik danışma ise :

Kendini daha iyi tanımak isteyen bireylere,

Arkadaşları ve ailesiyle olan ilişkilerini düzeltmek ya da geliştirmek isteyenlere,

Yalnızlık ve utangaçlık ile başa çıkmak isteyenlere,

Kendine güveni artırmak isteyenlere ve girişkenlik konusunda problemi olan öğrencilere,

Duygularını etkili şekilde ifade etmek isteyen veya bu konuda problemleri olan kişilere,

Stres ve kaygı ile başetmek isteyenlere,

Sınavlar ve notlar ile problemi olanlar ya da akademik uyarı almış öğrencilere,

Mesleki anlamda kendine bir yol çizmek isteyenlere,

Her türlü karar verme güçlüklerinde,

2. ÖNYARGI: Psikolojik danışmaya başvuran kişiler zayıf karakterli kişilerdir.

GERÇEK: Psikolojik danışmaya başvuran kişiler zayıf değil, gerçekte yaşamlarından ve kendilerinden sorumlu olduğunun farkında ve varolan problemleri, yaşadıkları zorlukları çözmek için ilk adımı atmış kişilerdir. Birçok insan bunu "cesur davranmak" diye nitelendirmektedir.

 3. ÖNYARGI: Değişim çok kolaydır.

GERÇEK: Değişim her zaman kolay değildir. Üzerinde zaman ve emek harcamak gereklidir. Psikolojik danışma problemlerinizi hemen çözüveren bir süreç olmadığı gibi, psikolojik danışman da elinde sihirli değnek olan bir kişi değildir.

 4. ÖNYARGI: Psikolojik danışman sizi çözümler. Size yaşamınızda ne yaptığınızı ve problemlerinizi çözmek için ne yapmanız gerektiğini anlatır, öğütler verir.

GERÇEK: Psikolojik danışman, problemlerinizi nasıl çözeceğiniz konusunda size öğüt veren kişi değildir. O, danışma süreci içinde sizin koyduğunuz hedeflere ulaşmanız, çeşitli konularda sağlıklı karar vermeniz veya problemlerinizi çözmeniz konusunda size yardımcı olan kişidir.

 

 

REHBERLİK NEDİR?

REHBERLİK HİZMETİYLE ÖĞRENCİYE

KAZANDIRILMAK İSTENEN NELERDİR?

 

         Rehberlik; bireyi tanımak, onu kendisine tanıtmak, problemlerini çözmesi, gerçekçi kararlar alması, ilgi ve yeteneklerini geliştirmesi, çevresine sağlıklı ve dengeli bir uyum sağlaması ve böylece kendini gerçekleştirmesi için, ilgili kişilerce yürütülen hizmetlerdir.

 

         Bu Hizmetler Yürütülürken Şu Hususlara Dikkat Etmek Gerekir;

 

  • Rehberlik; bireye doğrudan yapılan tek yönlü bir yardım değildir.
  • Bireyin yapamadıklarını onun yerine yapmak değildir.
  • Bireyin sadece bir yönüyle ilgilenmek değildir.
  • Disiplin, yargılama ve ceza verme işi değildir.
  • Sadece bilgi aktarma işi değildir.

 

Okullarımızda Yürütülen Rehberlik Hizmetlerinin Amaçları;

 

  • Öğrencinin kendisini fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal yönleriyle tanımasına,
  • Gelişimine yardımcı olacak fırsatları, okul içi ve dışı eğitim olanaklarını, meslekleri, toplumun beklentilerini tanımasına,
  • Temel eğitimden başlayarak ilgi ve yeteneklerine uygun bir üst programı tanıyıp seçmesine,
  • Problem çözme gücünü geliştirmesine, doğru kararlar verebilmesine,
  • Ruhsal yönden sağlıklı ve topluma yararlı, kendini gerçekleştirmiş bir kişi olarak yetişmesine yardımcı olmaktır.

Kendini gerçekleştirmekte olan birey;  kim olduğunu gerçekçi bir gözle algıladığı gibi, kim olabileceği hakkında da daha tutarlı bir kişiliğe sahiptir. Hem kendisi, hem de başkaları hakkında iyi düşüncelere sahiptir. Kendine saygı duyar ve kendini olduğu gibi kabul eder. Duygu ve düşüncelerini uygun bir şekilde dile getirir. Değişmeye ve yeni yaşantılara açıktır.

Kendini gerçekleştirme yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Bu nedenle hayatın her döneminde, ilgi ve yetenek yönünden en üst seviyeye ulaşmak için çaba gösterilmelidir.

Rehberlik hizmetleri ile öğrencileri kendilerine yakından tanımalarına yardımcı olmayı amaçlanmaktadır.

 

 

 

 

 

 

REHEBRLİĞE BAŞVURAN ÖĞRENCİLER

Psikolojik danışmaya başvuran kişiler zayıf değil, gerçekte yaşamlarından ve kendilerinden sorumlu olduğunun farkında ve var olan problemleri, yaşadıkları zorlukları çözmek için ilk adımı atmış kişilerdir. Birçok insan buna "cesur davranmak"  diyebilir…

REHBERLİĞE İHTİYACIM OLDUĞUNU NASIL ANLAYACAĞIM?

Yaşamım nereye doğru gidiyor diye endişeleniyorsanız,

Kimseye anlatamadığınız fakat birileriyle paylaşmak gerekliliği hissettiğiniz duygu ve düşünceleriniz olduğuna inanıyorsanız,

Nasıl ders çalışacağınızı bilemiyorsanız,

Kendizi daha iyi tanımak istiyorsanız,

Daha önceki yıllarda başarılı biri olmama rağmen şu an derslerde zorluk çekiyorum diyorsanız,

Ödevlerinizi yapıp, derslerinize çalıştığınız halde, başarısız olduğunuzu düşünüyorsanız,

Kendinize özgü mesleki bir alan seçmek ve hedeflerinizi belirlemek istiyorsanız,

Hayatınızda bir şeylerin ters gittiğini düşünüyorsanız,

İnsanlarla daha etkili iletişim kurmak ve duygularınızı etkili şekilde ifade etmek istiyorsanız,

Çoğu zaman moraliniz bozuk ise ve kendinizi üzgün hissediyorsanız,

Bugünlerde aşırı derecede stresli ve kaygılıyım diyorsanız,

Bulunduğunuz ortama hala uyum sağlayamadığınızı düşünüyorsanız,

 

    Bu ve buna benzer duygu ve düşünceler içinde iseniz, Psikolojik Danışma ve Rehberlik Servisine gelerek rehber öğretmenler (Psikolojik Danışmanlar) ile görüşmeniz sizin için yararlı olacaktır.

                                              

                          

 


EMPATİK DİNLEME NE DEMEKTİR? 

Karşımızdakini dinleme biçimlerimiz çok çeşitlidir. Bu çeşitleri tanımlayan deyimler dilimizde yer almıştır. ‘Can kulağı ile dinlemek´, empatik dinlemenin tanımıdır. ‘Can kulağı´, yüreğimizin, gönlümüzün kulağıdır ve ‘anlamak için dinlediğimizi´ belirtir. Empatik dinleme; kendimizi onun yerine koyarak dinleme, anlamak için dinleme demektir ve iletişimin çok değerli bir anahtar davranışıdır. Empatik dinlemeyi bilen ve uygulayan birisi, karşısındaki ile iletişim kurmadan en önemli basamağı başarıyla çıkmış demektir. Arapların güzel bir sözü vardır: ‘Yürekten çıkan söz yüreğe ulaşır, ağızdan çıkan söz kulakta kalır´ derler. Bizde de ‘kulak arkasına atmak´ deyimi, söylenenlere hiç önem vermeden dinlemek anlamına gelir. ‘Sen onu külahıma anlat´ deyimi de, söylenenlere inanılmadığını belirtir. İletişim kurmak için mutlaka birbirimizi ‘empatik dinleme´ ile dinlemeyi başarmalıyız. Bunun yolu da ‘karşımızdakini anlamak için dinlemenin içtenliği´nden geçer. İçten olalım, yeter.


 

Ertelemeyle Başa Çıkma

Erteleme, tamamlanması gereken bir işten kaçmaktır. Erteleme sonucunda çoğunlukla kendimizi suçlu, tembel, yetersiz ve kaygılı hissederiz.

Erteleme ve Nedenleri

  • Anlam eksikliği: Eğer bir iş size anlamlı gözükmüyorsa, o işe başlamak için yeterli motivasyonu bulmakta zorlanabilirsiniz.
  • Mükemmeliyetçilik: Eğer gerçekçi olmayan, ulaşılmaz beklentileriniz varsa işinizi yaparken cesaretinizi kaybedebilirsiniz.
  • Değerlendirilme kaygısı: Başkalarının yaptığınız işi değerlendirecek olması sizi kaygılandırabilir ve işinizi geciktirebilir.
  • Belirsizlik: Sizden ne beklendiğinden tam olarak emin değilseniz çalışmaya başlamak zor olabilir.
  • Bilinmezlik: Daha önce fikriniz olmadığı bir konuda çalışacaksanız ve o konuda ne kadar başarılı olacağınızı bilmiyorsanız başlamakta zorlanabilirsiniz.
  • Görevle başa çıkma yetersizliği: Gerekli donanım ve bilgiye sahip olmadığınızı düşünüyorsanız o işten tamamen kaçabilirsiniz.

Erteleme çeşitleri

  • Bir işinizi görmezlikten geldiğinizde o iş yok olacakmış gibi mi davranıyorsunuz? Örneğin matematik ödevinizi yok saysanız da, o yok olmayacak!
  • Bir iş için yapılması gerekenleri küçümsüyor musunuz ya da o iş hakkındaki yeteneklerinizi abartıyor musunuz? 6 saatte çözebileceğiniz fen bilgisi problemlerini 1 saate bitebileceğinize mi inanıyorsunuz?
  • Yapılması gerekeni diğer yaptığınız bir işle değiştirerek kendiniz kandırıyor musunuz? Örneğin yapacak bir "ödev"iniz var ve siz evinizi temizliyorsanız ve ödeviniz varken bu iş daha bir önem kazanıyorsa "erteliyorsunuz!".
  • Tekrarlanan küçük geciktirmelerin zararsız olduğunu mu düşünüyorsunuz? Yazmanız gereken ödevi 5 dakikalığına televizyon seyretmek için bıraktığınızda akşamı bütün gece televizyonun önünde hiçbir şey yazmadan bitirebilirsiniz.
  • Asıl yapmanız gerekeni yapmaktansa taahhütler mi yapıyorsunuz? Örneğin, tatile bir sürü kitap götürüp hiçbirini okumuyor musunuz? Sinemaya ya da tiyatroya gitmek gibi faaliyetleri ders çalışmak için azaltıyor ama ders de yapmıyor musunuz?
  • Bir işin sadece bir parçasını mı önemsiyorsunuz? Örneğin, ödevinizin giriş paragrafını tekrar tekrar yazıyorsunuz ama gelişme çözüm paragraflarıyla hiç ilgilenmiyorsunuz.
  • Alternatifler arasında boğuluyor musunuz? Örneğin, iki ödev konusu arasında seçim yapamadığınız için ödevi yazmaya zaman kalmıyor mu?

Ertelemeyi Önlemek için 6 Öneri:

  • Endişelenmeyi bırakın: Büyük ihtimalle yapmak istemediğiniz işler için endişelenmeye, o işleri yapmak için harcayacağınız zamandan daha fazla zaman ayırıyorsunuz. Bunu kendinize göstermek için yapmak istemediğiniz her işin ne kadar zamanınızı alacağını hesaplayın.
  • Ufak adımlarla başlayın: İstemediğiniz bir işi yapmaya başladığınızda beklediğiniz kadar kötü olmadığını fark edebilirsiniz.
  • Götürüsünü hesaplayın: İstemediğiniz işi yapmanın keyifsiz taraflarını yazın, sonra da o işi yapmayı ertelemenin bedellerini yazın.
  • Olumsuz diyaloglar: Kendinizle yaptığınız olumsuz diyalogları fark etmeye ve bunları değiştirmeye çalışın. "Hiçbir şekilde bu işi yapamayacağım, bu haksızlık," ya da "Kesinlikle bir topluluk önünde konuşamam," "Ya bu işi mükemmel yaparım ya da hiç yapmam,"
  • Kendinizden beklentilerinizde gerçekçi olun: Mükemmeliyetçi ve katı beklentiler kaygınızı ve üzerinizdeki baskıyı artırır.
  • Ertelemelerinizin sorumluluğunu alın: Kendi zamanınızı harcadığınızın farkına varın. Ertelediğiniz zaman ne kadar zaman harcadığınızı hesaplayın ve o zamanı nasıl daha iyi değerlendirebileceğinizi düşünün.
  • Kendinizi ödüllendirin: Yapmayı istemediğiniz bir işi bitirdikten sonra kendinize ödül verin..........
  • ..
 

Kaynakça:

 

75. YIL IMKB UZM JAND ÇVŞ SEDAT KÖROĞLU YBO

 REHBERLİK SERVİSİ